TEMA uyardı: Bazı problemleri çözmek için #BilmekYetmez

2025

Bugüne kadar doğa eğitimleri ve farkındalık etkinlikleri ile 3 milyondan fazla çocuğa ulaşan TEMA Vakfı, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde ülke çapında yürüttüğü doğa eğitimi kampanyasına destek çağrısı yaptı.

Bugüne kadar doğa eğitimleri ve farkındalık çalışmaları ile üç milyondan fazla çocuğa ulaşan TEMA Vakfı, Doğa Eğitim Programları’nı duyurmak ve destek çağrısı yapmak için 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde bir açıklama yayınladı. Doğa Eğitim Programları’na ve kampanyaya dair bilgiler veren TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Doğa bilinciyle büyüyen nesiller için TEMA Vakfı olarak Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile imzalanan iş birliği anlaşması kapsamında okullarda doğa eğitimleri veriyoruz. Kampanya kapsamında hazırlanan filmlerle orman yangını, iklim değişikliği, toprak ve orman alanlarındaki azalma gibi çevre sorunlarına dikkat çekiyoruz ve bu sorunlara karşı önlem almanın yolunun doğa bilinciyle büyüyen nesiller yetiştirmekten geçtiğine vurgu yapıyoruz” dedi.

Doğa eğitimleri 81 ilde 100 bini aşkın çocukla uygulanıyor

Bugün karşı karşıya olduğumuz bazı ekolojik problemleri çözmek için sadece coğrafya, matematik, tarih, dilbilgisi bilmenin yeterli olmayacağı ve çocukların erken yaşlardan itibaren doğa eğitimi almaları gerektiğini vurgulayan Deniz Ataç “#BilmekYetmez kampanyamız ile çağrımız tüm ebeveynlere. Yarınlarda doğayı tanıyan, seven, koruyan; kendisini doğanın sahibi değil de bir parçası olarak gören nesiller için çocuklarımızın daha fazla doğa ile iç içe olması gerekiyor” dedi.

Çocukların %56’sı evde teknolojik aletlerle oynuyor

Günümüzde çocukların doğadan uzaklaşması, servislere ve kapalı sınıflara sıkışması önemli bir sorun teşkil ediyor. Örneğin, çocukların yemek yememelerinin altında yiyeceklere yabancılaşmaları ve onlarla ilişki kuramamaları yatıyor. Doğaya çıkmaktan ve canlılara dokunmaktan çekinen çocuklar bile var. Türkiye’de 8-14 yaş arası çocukların %56’sı evdeki vakitlerini teknolojik aletlerle oyun oynayarak geçiriyor. Günlerinin beş saatini dijital medya ile bir arada geçiren çocuklar sadece yarım saatlerini açık havada fakat genellikle doğadan uzak geçirebiliyorlar. Eğer çocuklar doğadan kopuk yaşamaya devam ederlerse algı ve duyu dünyaları zayıflıyor; endişe, obezite gibi sağlık problemleri olasılığı artıyor. Doğadan uzak olan nesillerin psikolojik gelişimleri de olumsuz etkileniyor, keşif yetenekleri, yaratıcılık ve düşünme yetileri kısıtlanıyor. Tüm bu sebepler dikkate alındığında çocukların doğaya dönebilmesi için özellikle ailelere önemli bir sorumluluk düşüyor. Çocuğun ailesi ile birlikte doğaya çıkması, internette ya da alışveriş merkezlerinde geçireceği zamana göre daha mutlu olmasını sağlayacaktır.